Üniversitenin Albert Long Hall Kültür Merkezi’nde “Felsefe ve Bilgelik” temasıyla düzenlenen çalıştayın açılışında konuşan YETEV Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Türk müziği eğitimine erken yaşta başlayan çocukların büyük başarılar elde edebileceğini söyledi.
Bilal Erdoğan, Palet Türk Müziği İlkokulu’nda da 6 yaşında yetenekli öğrencileri seçerek Türk müziği eğitiminin içine doğmasını sağlamaya çalıştıklarını belirtti.
Türkiye’de müzik yeteneği olan çocukların erken yaşta keşfedilmesi durumunda Batı müziğiyle yetiştirildiklerini söyleyen Erdoğan, “Bilim ve Sanat Eğitim Merkezleri’ne gitseler bile, çok yetenekli çocuklarımız Batı müziğiyle yeteneklerini işlemek durumunda kalıyor. Adeta kaçınılmaz gibi. Çok nadiren müzik yeteneği olan çocuklarımız Türk müziğinin içine doğuyorlar.” dedi. .
Bilal Erdoğan, erken yaşta başlayan Türk müziği eğitiminin önemine değinerek, “Böylece Sadettin Kaynaklar, Alaettin Yavaşcalar gibi çok büyük müzik dehaları ortaya çıkıyor. İnşallah bizim okulumuzda her yıl birinci sınıfa aldığımız 24 çok yetenekli çocuğumuzun Türk müziğiyle birlikte erken yaşta o cevherin işlenmesi vesilesiyle çok büyük Türk müziği dehaları olacaklar. İlk mezunlarımızı vermeye başladık.” ifadelerini kullandı.
Kültürün, kimliğin yaşatılması ve yeni nesillere aktarılmasının ülke için varoluşsal bir mesele olduğunu düşündüğünü belirten Erdoğan, kültürel çeşitliliğin de dünya için önemli olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, tek renkli, tamamen birbirine benzeyen insanlardan oluşan bir kültürün egemen olduğu bir dünyanın çok keyifli ve renkli olmayacağını belirtti.
Çocuklar için felsefeyi 2016 yılında YETEV’in okulları bünyesinde başlattıklarını anlatan Erdoğan, “Çocuklar için felsefeyi o zaman çok önemseyerek başlattık. Dedik ki bizim çocuklarımız çok erken yaştan itibaren muhakeme yeteneği güçlü çocuklar olarak yetişmeliler. Sorgulayan, daha iyi anlayan, hangi soruları sorması gerektiğini daha farkında olan çocuklar olsunlar. 2021 yılında Palet Eğitim Okullarımızda da aynı programı uygulamaya devam ettik.” diye konuştu.
Bilal Erdoğan, İslam dünyasının tarih boyunca bilime katkısı olduğunu söyleyerek, “İslam düşünce geleneğinde, sorgulamanın olmadığı bir kültür yerleşik olsaydı, Batı’nın Orta Çağ karanlığı yaşadığı dönemde İslam dünyası bilimde ve teknolojide zirve yapmazdı.” şeklinde konuştu.
Medeniyetlerin tarihsel döngüsüne değinen Erdoğan, “Eğer bu bir medeniyet nöbetiyse, tarihi sadece 100 yıllık, 500 yıllık değil de 5-10 bin yıllık okuyabilirseniz, medeniyet nöbetlerinin inişleriyle çıkışlarıyla hep devam ettiğini göreceksiniz.” değerlendirmesinde bulundu.
Siyasetin dünyada ciddiyetsizleştiğini kendi öğrencilik yıllarından beri gözlemlediğini belirten Erdoğan, “Eskiden, şöyle adam gibi kravatlı, ceketli giyinen ülke cumhurbaşkanlarından, başbakanlarından başka bir şey düşünemezdi insanlar. Ama 4-5 yıl yaşadığım İtalya’da gördüm. İçine kazak üstünde gocukla ortaya çıkan siyasetçiler var. Kravat zaten atılmaya başladı ve insanlar artık kendi kaderlerini tayin eden, ülkeyi yöneten insanların kim olduğunun çok önemli olmadığını düşünmeye başladılar.” ifadelerini kullandı.
“İNSANIMIZIN MUHAKEME YETENEĞİNİ YÜKSELTME VE YÜCELTMEK ZORUNDAYIZ”
Bilal Erdoğan, özgürlük iddiasındaki insanların bazı durumları sorgulamadıklarını vurgulayarak, “Özgürlük diyen insanlar Türkiye’de başörtüsü zulmünün yapılmasını hiç sorgulamadılar. Her şeyi sorguluyorsun bu mantıklı bir şey mi, doğru bir şey mi? Bunu sağ duyulu bir düzlemde niye konuşamadık mesela. Yine gelseler yine konuşamazlar. Aynı bilinç düzeyi devam ediyor. Onun için insanımızın muhakeme yeteneğini artırma yürüyüşümüzde belki bilinç düzeylerimizi de yükseltme ve yüceltmek zorundayız.” dedi.
Kapitalist yaklaşımların insanı müşteri olarak gördüğünü dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Dünyada egemen olan kapitalist yaklaşım kitleleri müşteri olarak görüyor, ondan fazla bir şey olarak görmek istemiyor. Dolayısıyla biz bunun yerine nasıl alternatif bir paradigmayı inşa edebiliriz, nasıl insanlığın gerçekten daha yüce varlıklar olma sorumluluğuna aday bireyler olmasını sağlayabiliriz. Biz kendi okullarımızda, çocuklar için felsefede, bunu öğretmenlerimiz sayesinde başaracağız. Çocuklar için felsefe yaklaşımının daha çok konuşulması, tartışılmasıyla inşallah bunu bütün okullarımıza bütün öğretmenlerimizin yaklaşımlarına da yaygınlaştırabiliriz.”
“ÇOCUKLARIMIZIN SORGULAMA, ANLAMA VE KENDİNİ İFADE ETME BECERİLERİ, TOPLUMUN ENTELEKTÜEL VE AHLAKİ GELİŞİMİNİN DE TEMEL TAŞLARIDIR”
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci de, yaptığı konuşmada, bilginin sadece aktarılması değil, anlamlandırılması ve hikmetle harmanlanmasının önemine dikkati çekerek, çocukları yalnızca anlayan ve muhakeme eden bireyler haline getirmeyi amaçlayan bu tür girişimleri son derece kıymetli bulduğunu söyledi.
İnci, “Çocuklarımızın sorgulama, anlama ve kendini ifade etme becerileri yalnızca bireysel başarılarının değil, toplumumuzun entelektüel ve ahlaki gelişiminin de temel taşlarıdır. Bu çalıştayda yürütülecek müzakereler sadece çocuklarımıza değil, öğretmenlerimize ve eğitimin tüm paydaşlarına yeni bir bakış açısı sunacaktır.” diye konuştu.
Çalıştay boyunca bilgelik, etik ve iyilik kavramları etrafında birçok kıymetli başlığın ele alınacağını belirten İnci, “Bu başlıkların her biri sadece akademik bir perspektif sunmanın ötesinde bizi ahlaki bir verime de davet ettiğine inanıyorum.” dedi.
YETEV Okulları Genel Müdürü Hayati Oktay da çocukların merak duygusunun beslenmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, “Çocuklar için felsefe bizim için önemli. Çünkü biliyoruz ki çocukların merak etme duygusunu beslediğimizde onların geleceğe ilişkin daha yaratıcı, daha pratik, daha inovatif birer birey olmaları yolunda çok önemli bir ön ayak olmuş olacağız.” ifadelerini kullandı.
Oktay, çocukların doğaları gereği merak duygusuna sahip olduklarını ifade ederek, “Çocuklarımız her yerde, her durumda merak edip birçok soru soruyorlar ve tuhaf, ilginç bulduğumuz sorularla karşı karşıya kalıyoruz.” şeklinde konuştu.
Çocuklar İçin Felsefe dersinin, bu doğal merak duygusunu desteklemek amacıyla okullarda uygulandığını kaydeden Oktay, “21. yüzyıl becerileri olarak tanımlanan ve Dünya Ekonomik Forumunun 2025 yılı için belirttiği üzere, çocukların en önemli becerileri arasında birinci sırada inovatif olmaları, ikinci sırada ise eleştirel düşünceye sahip olmaları geliyor. İşte tam da bugün, okullarımızda çocuklar için felsefe dersiyle bunu başaracağımıza inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Oktay, felsefenin çocukların doğru sorular sormalarının önüne engel olmadan onların düşünme süreçlerini desteklediğini vurgulayarak, “Felsefe, çocukların doğru soru sormalarının önüne engel olmadan onların önünü açmaktan geçiyor. Umarım bunu da başarabiliriz.” diye konuştu.
Çalıştayda, çocukların “özgürlük” kavramı üzerine düşüncelerini anlattıkları video izlendi. Ayrıca Palet Türk Müziği İlkokul öğrencisi Mahinur Yiğit, kanunla müzik dinletisi sundu.
Çalıştay, konusunda uzman eğitimci, akademisyen ve uygulayıcıların bilgi ve deneyim paylaşımlarını aktardıkları oturumlarla devam etti.
Kaynak = https://www.sabah.com.tr/gundem/2025/04/26/bilal-erdogan-insanimizin-muhakeme-yetenegini-yukseltme-ve-yuceltmek-zorundayiz