ULAŞIM KANOYLA SAĞLANIYOR
Ormanın derinliklerinde, Yasuni Milli Parkında, ulaşımı yalnızca nehir yoluyla yapılan, en uzak ve en geleneksel Waorani yerleşimlerinden biri olan Bameno’ya Shiripuno ve Cononaco nehirleri boyunca yapılan uzun bir kano yolculuğunun ardından ulaşılıyor.
Dış etkenlerin artmasıyla Waorani kültürü de zamanla dönüşüm geçiriyor. Bazı topluluklar modern yaşam tarzlarını benimserken, Bameno gibi yerleşimler geleneksel yaşam biçimlerini korumaya çalışıyor.
Bameno topluluğu, Penti Baihua’nın liderliğinde, Amazon Frontlines ve Ceibo Alliance gibi STK’lerle işbirliği yaparak, hem topraklarını haritalandırıyor hem de temiz su, güneş enerjisi ve çevre eğitimi gibi temel haklara erişim için mücadele veriyor. Ayrıca eğitim sistemlerinde Waorani dili ve dünya görüşünün yer alması için girişimlerde bulunuluyor.
DEV AĞAÇLARIN GÖLGESİNDE BİR YAŞAM
Bölge halkı, kapok (ceiba pentandra) adlı kutsal ağaçların gölgesinde yaşıyor. Bu dev ağaçlar, Waorani halkı için sadece bir doğa unsuru değil evrenin düzenini sağlayan ruhsal köprüler olarak kabul ediliyor. Halk, kapok ağaçlarını “ataların ruhlarını taşıyan canlılar” olarak görüyor.
Bu ağaç, yaşam döngüsünün başlatılması ve sonlandırılmasıyla bağlantılı ritüellerde kullanılıyor. Bu yüzden, kapok ağacına zarar vermek, sadece bir çevresel kayıp değil aynı zamanda ruhsal bir kayıp olarak da görülüyor.
MODERNİTEYE KARŞI DENGEDE KALMA ÇABASI
Bameno’da güneş enerjisiyle çalışan sınırlı bir elektrik altyapısı, Amazon Frontlines desteğiyle kurulmuş bir okul binası bulunuyor. Gönüllüler, üç aylık periyotlarla çocuklara İngilizce ve İspanyolca öğretmek için bölgeye geliyor. Fakat insanlar, eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimden sınırlı oranda yararlanabiliyor. Gönüllü doktorlar ancak yılda bir kez genel sağlık taraması yapıyor.
GELENEKSEL YÖNTEMLERLE AVLANILIYOR
Halkların, ormanla kurduğu uyum, modern çağın baskılarına rağmen sürmeye devam ediyor. Bamenolar, ormanda hayatta kalmanın sadece bilgi değil aynı zamanda saygı gerektirdiğine inanıyor.
Geleneksel olarak avcı-toplayıcı yaşam süren topluluk, mızrak ve zehirli ok boruları gibi geleneksel yöntemlerle avlanıyor.
Av öncesi ve sonrası yapılan küçük törenler, doğadan alınanın bir parçasının yeniden doğaya iade edilmesini sembolize ediyor. Hayvanlar, önceden hazırlanan, ucu zehirli bitki karışımı ile kaplanan oklarla avlanıyor. Bu zehrin, hayvanları anında paralize etme özelliği bulunuyor.
DOMUZ VE MAYMUN İLE BESLENİYORLAR
Kabile üyeleri av sırasında çevredeki hayvanların dikkatini çekmek için kalın yaprakları büzerek ses çıkarıyorlar ve hayvan seslerini taklit ederek dikkatlerini çekiyor. Ayrıca ıslık benzeri seslerle de hayvanları kendilerine doğru yönlendirmeye çalışıyorlar.
Bamenolular, doğanın dengesini önceleyen geleneklerine göre, avladıkları sırada hayvanın yavrusu varsa hayatını onlara veren anneye saygılarını, geride kalan yavrusuna bakarak gösteriyor. Bu kabilelerin beslendikleri hayvanlar arasında maymun, çeşitli kuş türleri, yaban domuzu bulunuyor.
Çıplak ayak yürüyen kabileler ayaklarına bir şey battığında bunu avladıkları piranaların dişleriyle çıkarıyor.
TURİZMDEN GELEN PARA AİLELERE DAĞITILIYOR
Bameno’ya ilk turist ziyareti 1987’de yapıldı. Bu zamana kadar parayı tanımayan Bamenolular, zamanla liderleri Baihua sayesinde, turizmi kendi ihtiyaçlarını ve topraklarının savunmasında kullanmak adına geliştirdi.
Turizmden kazandıkları paranın bir kısmını ailelere eşit paylaştıran Bamenolar, kalan kısmını ortak bir havuzda acil durum, erzak, ulaşım ve enerji masrafları için biriktiriyor. Herhangi bir sebeple para ihtiyacı olan aile ve bireylere bu kasadan yardım sağlanıyor.
Kaynak = https://www.ntv.com.tr/galeri/dunya/ekvadorda-en-son-temas-kurulan-kabile-kutsal-agaclarin-golgesinde-moderniteye-direniyorlar,EuCS9NLUskKXxIvv4UZvMw