Online alışveriş tutkunları heyecanını yitiriyor haberi

FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Alışveriş tutkunları için online (çevrimiçi) alışveriş bir terapi işlevi görüyor, en azından bugüne kadar bu böyleydi.

Finansingundemi.com’un derlediği bilgilere göre, son yapılan anketler, çevrimiçi alışverişin artık tüketiciler için eskisi kadar eğlenceli olmadığını gösteriyor.

İşlevsel ama artık eğlenceli değil

Retail Brew‘dan Jeena Sharma’nın haberine göre, perakende alışveriş tutkunları, bunun bir çeşit terapi olduğunu öne sürüyor. Peki ya çevrimiçi alışveriş artık eskisi gibi heyecan vermiyorsa?

Criteo‘nun yeni bir araştırmasına göre, tüketicilerin 4’te 3’ünden fazlası e-ticaretin ‘işlevsel’ olmasına rağmen artık eğlenceli olmadığını söylüyor. Dürtüsel satın alımlar savunulmasa da, online alışverişler en çok bu yöntemle, yani dürtülerle yapılıyor. Ancak araştırmaya göre, online alışveriş tutkunlarının heyecanının hızla kaybolduğu gözleniyor.

Aslında, ankete katılanların yüzde 61‘i alışverişin onlar için sadece bir kolaylık aracı olduğunu söylerken yüzde 29‘u bunu bir angarya olarak görüyor ve yüzde 36‘sı ‘beklenmedik keşifler’in verdiği eğlenceyi özlediklerini söylüyor.

Giderek deneyimsel hale gelen mağazadan alışverişin aksine yüzde 79 gibi baskın bir oranla çoğu alışverişçi, çevrimiçi alışverişin daha çok ‘yalnız bir deneyim’ olduğunu düşünüyor. Yüzde 78’lik bir grup ise ürün seçeneklerinin çokluğu karşısında bunaldıklarını belirtiyor. Sonuç olarak, tüketicilerin yalnızca yaklaşık yarısı bunu gerçekten keyifli bir deneyim olarak görüyor.

Markalar ne yapabilir?

Bu, tüketiciler veya perakendeciler için iyi bir haber değil. Soru şu: Markalar bu heyecanı geri getirmek için işleri nasıl değiştirebilir?

Criteo’nun Amerika Kıtası’nın yönetici müdürü Sherry Smith, yaptığı açıklamada, “Çevrimiçi alışveriş yapanları geri kazanmak için perakendecilerin verimliliğin ötesine geçip kişiselleştirilmiş, sezgisel ve duygusal olarak ilgi çekici deneyimler sunması gerekiyor. Bu, e-ticaretin kolaylığını, mağazada keşfetmenin merakı ve heyecanıyla harmanlamak anlamına geliyor. Bunun özenle seçilmiş ürün tavsiyeleri, kişiye özel öneriler ve alışveriş yapanların tercihlerini ve davranışlarını yansıtan dinamik içerikler aracılığıyla gerçekleşmesi gerekiyor” diyor.

Smith, yapay zekanın çevrimiçi alışveriş deneyiminin bir kısmını kişiselleştirmede önemli bir rol oynayabileceğini, hatta ‘beklenmedik keşifler’in heyecanını yitiren alışverişçilerin yüzde 36‘sına hitap edebileceğini de sözlerine ekliyor.

Veri gizliliği tüketicilerin umrunda mı?

Elbette kişiselleştirmenin bir bedeli olması bekleniyor. Aslında, tüketicilerin yüzde 79‘u veri gizliliği endişelerinin keşif stratejilerini geliştirmelerine engel olduğuna inanıyor.

Ancak bazı iyi haberler de var: Çalışma, çevrimiçi alışveriş yapanların yüzde 43‘ünün perakendecilerin verilerini daha kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi sağlamak için kullanmasını aslında umursamadığını ortaya koyuyor. Smith, perakendecilerin bu veriyi, stratejilerini geliştirmek için bir fırsat olarak görmeleri gerektiğine inanıyor.

Smith, “Etkileşimli reklam formatları ve kişiye özel deneyimler aracılığıyla duygusal bağlantıyı geliştirmek, marka sadakatini güçlendirmeye yardımcı olur. Özel koleksiyonları, süreli teklifleri ve diğer özel anları dahil etmek, çevrimiçi alışveriş deneyimini canlandırabilir” şeklinde konuşuyor.

ABD’liler, “Efsane Cuma”da, çevrimiçi alışverişte rekor kırdı

İnternet alışverişlerinde yeni düzenleme, yarın yürürlüğe giriyor