Bakan Kacır’ın konuşmasının satır başlıkları:
Son 22 yılda AR-GE harcamalarını yıllık 1,2 milyar dolardan 16,1 milyar dolara, AR-GE personeli sayısını 29 binden 291 bine çıkardıklarını söyledi.
Bugün 106 teknoparkta 11 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin, sayıları 1600’ü aşan AR-GE ve tasarım merkezinin yenilikçi çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Kacır, “Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda ‘Kritik Teknolojilerde Tam Bağımsız Türkiye’ hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz.” diye konuştu.
Kacır, bir zamanlar geleceğin teknolojisi olarak görülen insansız hava araçlarında elde ettikleri başarıyla bazı ülkelerin 10 milyarlarca dolarlık yatırımla 10 yıllar içinde edindikleri havacılık kabiliyetlerini çok daha kısa sürede aşmayı başardıklarını kaydetti.
Türkiye için benzer bir fırsat penceresinin uzay teknolojilerinde mevcut olduğunu vurgulayan Kacır, son 20 yılda fırlatma maliyetlerinde yaşanan hızlı düşüşün, uzay çalışmalarını birkaç ülkenin tekelinden çıkardığını dile getirdi.
84 EKİPMAN YERLİ İMKANLARLA ÜRETİLDİ
Uzayın artık daha fazla ülkenin söz sahibi olabildiği, tarımdan sağlığa, haberleşmeden bilgi teknolojilerine farklı alanlarda yeni buluşların hızla yaygınlaştığı bir alana dönüştüğüne dikkati çeken Kacır, şöyle devam etti:
“Son 22 yılda uzay bilimi ve teknolojilerinde önemli atılımlar gerçekleştirdik. Kendi uydularını geliştirebilen, test edebilen ve üretebilen bir ülke konumuna eriştik. Uydu teknolojilerinde yerlileşme ve millileşme çabalarımızın eseri gözlem uydumuz Göktürk-2, 12 yıldır uzaydaki gözümüz olarak görev yapıyor. Göktürk-2’de elde ettiğimiz çok yönlü kabiliyetleri, metre altı çözünürlüklü milli gözlem uydumuz İmece ile taçlandırdık. Pek çok bileşenini milli olarak geliştirdiğimiz İmece uydusuyla dünyanın her noktasından hiçbir kısıt olmadan görüntü alabiliyoruz.”
Kacır, yaklaşık 600 kilogram olan ve 600 kilometre yörüngede görev yapan yer gözlem uydularından sonra çıtayı yükselttiklerini belirterek, “36 bin kilometre yer sabit yörüngede görev yapacak 4 bin 250 kilogramlık haberleşme uydusu ile kabiliyetlerimizi bir üst lige taşıdık. Türksat 6A Projesi’nde daha evvel yurt dışından temin edilen Türksat haberleşme uydularının tedarik ve işletme süreçlerinde elde ettiğimiz deneyimle gözlem uydularındaki üretim kabiliyetimizi birleştirdik. TÜBİTAK Uzay, TÜRKSAT, TUSAŞ, ASELSAN ve CTech’ten 500’e yakın uzmanın görev aldığı projeyle uydu teknolojilerinde geniş bir insan kaynağı havuzu ve tecrübe birikimi oluşturduk. Güç elektroniklerinden uçuş bilgisayarına, yıldız izlerden tepki tekeri ve elektrikli itki sistemine 24 farklı kategoride 84 ekipmanı yerli imkanlarla üreterek, yüzde 80’in üzerinde yerlilik düzeyine eriştik. Kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk.” değerlendirmesinde bulundu.
“UZAYDA İDDİAMIZI SÜRDÜRECEĞİZ”
Bakan Kacır, Türkiye’de bugüne kadar ürettikleri en yüksek değere sahip teknoloji ürünü Türksat 6A’nın yörünge kabul testleri ve devreye alma işlemleri sonrasında bugün TÜRKSAT’ın işletmesi için hazır durumda olduğunu dile getirdi.
Uydu çalışmalarında tarihi bir dönemeç niteliğindeki bu projenin ardından yeni atılımları hayata geçirmeye devam ettiklerini aktaran Kacır, şöyle konuştu:
“Tarihimizin en büyük bütçeli teşvik programı HIT-30 ile uzay teknolojilerinde yatırımları destekliyoruz. Rekabet Öncesi İşbirliği Programı’mızda yakın yörünge uydularının üretiminde kabiliyetlerimizi geliştirecek Uydu Teknolojileri Geliştirme Çağrımız büyük ilgi gördü. Önümüzdeki dönemde uydu geliştirme alanında kamudaki kapasiteyi tek çatı altında toplayacağız. Küresel rekabet gücüne sahip milli uydu şirketimizi oluşturacağız. Türksat 6A Projesi’nde elde ettiğimiz kazanımlardan üst düzeyde yararlanacağımız Türksat 7A ile yüksek çözünürlüklü gözlem gerçekleştirecek yeni nesil takım uydularımız İmece-2 ve İmece-3 ile uzayda iddiamızı güçlendireceğiz.”
Gözlem uydularında elektro-optik kamera gibi yüksek katma değerli sistemlerde başlattıkları ihracatı haberleşme uydularıyla sürdüreceklerini vurgulayan Kacır, AR-GE ve üretim kabiliyetlerini Ay Misyonu’nda değerlendirdiklerini anlattı.
UZAY TEKNOPARKI AÇILACAK
Kacır, kendi mühendisleri ve bilim insanlarının geliştirdiği milli itki sistemine sahip uzay aracıyla Ay’a erişeceklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Ülkemizin uzaydaki vizyonunu ortaya koyan, Türkiye Uzay Ajansımız ile sürdürdüğümüz Milli Uzay Programı doğrultusunda güçlü ve tam bağımsız Türkiye’nin yerini uzayda tahkim edeceğiz. Türk Astronot ve Bilim Misyonu kapsamında ilk astronotumuz Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 13 bilimsel deneyi başarıyla yürüttü. Tuva Cihangir Atasever, 7 deney icra ettiği yörünge altı araştırma uçuşu gerçekleştirdi. Milletimizin büyük heyecanla takip ettiği uzay bilim misyonlarımız, milyonlarca gencimize ilham kaynağı oldu. Önümüzdeki dönemde insanlı uzay araştırmalarına teknoloji tedarik eden ülkelerden biri olacağız. Ülkemizde yeni uzay girişimlerinin filizlenmesini ve yeşermesini hızlandıracak uzay teknoparkını Ankara’da açacağız. Uzay sanayimizi geliştirerek küresel uzay ekonomisinden daha fazla pay alacağız. Uzaya bağımsız erişimi teminat altına alacak uzay limanımızı kuracağız. Bölgesel Konumlama ve Zamanlama Sistemi’ni gerçekleştirerek teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edecek stratejik kazanımlar elde edeceğiz.”
“YERYÜZÜ TARİHİ BİR KIRILMANIN EŞİĞİNDE”
Kacır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın millet adına hep zor, vizyoner ve yenilikçi olana talip olduğuna işaret ederek, “Başaramazsınız diyenlere aldırış etmeksizin, Türk milletinin evlatlarına güvendiniz, sahip çıktınız. Yıllarca heyecanları kırılmış, hayalleri sindirilmiş Türk gençlerinin önlerindeki engelleri siz kaldırdınız. Türkiye’de bir özgüven devrimi inşa ettiniz.” diye konuştu.
20 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe, 450 milyon nüfusa sahip Avrupa Birliği’nin (AB) savunma sanayisinde yüzde 80 dışa bağımlıyken Türkiye’nin ihtiyaçların yüzde 80’ini yerli ve milli sistemlerle karşıladığını vurgulayan Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şimdi, yeryüzü tarihi bir kırılmanın eşiğinde. Küreselleşme ve ticarette liberalleşme ezberleri yerini korumacılığa bırakıyor. Teknolojik yetkinlik yarışının, artık jeopolitik bir mücadeleye, bir ‘teknoloji savaşına’ dönüştüğü sır değil. Kendi teknolojisini üretemeyen, kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan ülkelerin ayakta kalamayacağı bir döneme giriyoruz. Böylesi bir ortamda zat-ı devletlerinizin liderliğinde Türkiye, güçlü üretim ve teknoloji geliştirme altyapısıyla sahada oyun kuran, masada söz sahibi bir ülke konumundadır. Bugün hizmete aldığımız Türksat 6A Projesi, uzay alanındaki stratejik vizyonumuzun ve birikimimizin somut bir göstergesidir. Elbette bu kazanımlarla yetinmeyeceğiz. Türkiye’yi uzay teknolojilerinde lider ülkelerden biri haline getirmek için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. ‘Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa ettiğimiz, sizin tanımlamanızla TEKNOFEST Kuşağı, azmi, cesareti ve kararlılığıyla bu iddiamızı omuzlamaya hazırdır. Bu vesileyle Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle beraber tüm milletimizi KKTC’de 1-4 Mayıs’ta yapacağımız TEKNOFEST’e davet ediyorum.”
Kaynak = https://www.cnnturk.com/ekonomi/bakan-kacir-turksat-6a-ile-yeni-lige-yukselecegiz-2273383