Sağlık Bakanlığı, ‘Normal Doğum Eylem Planı’na ilişkin bilgilendirme yaptı. Paylaşılan bilgi notunda, “Dünya genelinde sezaryen oranları artış göstermektedir. Örneğin, Brezilya’da sezaryen oranları yüzde 55’leri bulurken Amerika Birleşik Devletleri’nde bu oran yüzde 31 civarındadır. Avrupa’da ise bu oranlar ülkeden ülkeye değişiklik göstermekte olup, İtalya’da yüzde 35, Almanya’da yüzde 32, İsveç gibi ülkelerde ise yüzde 17 seviyelerinde seyretmektedir. Türkiye’de sezaryen oranları son yıllarda büyük bir artış göstermiştir. 2000’li yılların başında yüzde 20 civarında olan sezaryen oranları, 2013 yılı itibarıyla yüzde 50’nin üzerine çıkmıştır. Günümüzde ise Türkiye’de her 100 doğumun 61’i sezaryen ile olmaktadır. Bu oran, dünya ortalamasının çok üzerindedir” denildi.
‘NORMAL DOĞUM EYLEM PLANI’
Bakanlık bilgilendirme notunda, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) klavuzuna atıfta bulunularak şu ifadelere yer verildi.
“DSÖ’ Gereksiz Sezaryenleri Azaltmak için Klinik Olmayan Müdahaleler Öneri Kılavuzu’nda sezaryen oranlarının yüzde 10-15 civarında sürdürülmesi hedef olarak gösteriliyor. Her ülkenin kendi içinde değerlendirilmesini ve hem anne hem de bebek sağlığı açısından sezaryenin yalnızca gerekli durumlarda yapılmasını öneriyor. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından; tıbbi zorunluluk olmadıkça yapılan sezaryenlerin önlenmesi, normal doğumun teşvik edilmesi ve bu yolla anne-bebek sağlığının korunması amacıyla ‘Normal Doğum Eylem Planı’ hazırlanmıştır. Normal Doğum Eylem Planı kapsamında; sağlık personelinin eğitilmesi, toplum genelinde farkındalığın artırılması, doğum hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve doğum süreçlerinin dijital desteklerle izlenmesi hedeflenmektedir. Bu planın en önemli hedeflerinden birisi de ebelerin normal doğum süreçlerindeki rolünü güçlendirmek ve anne dostu hastane standartlarını yaygınlaştırmaktır.”
‘NORMAL DOĞUM FİZYOLOJİK BİR SÜREÇ’
Normal doğumun fizyolojik bir süreç olduğuna dikkat çekilen bilgi notunda “Sezaryen doğum ise ancak tıbbi bir gereklilik durumunda başvurulan cerrahi bir yöntemdir. Sağlık alanında yapılan bilimsel araştırmalar, normal doğumun anne ve bebek sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Normal doğum yöntemi, doğal sürecin bir parçası olarak değerlendirilir ve sağlıklı bir gebelik döneminden sonra anne ve bebek açısından pek çok avantaj sağlar. Sezaryen ancak normal doğumun risklerinin sezaryenin risklerinden daha fazla olduğu durumlarda annenin ve bebeğin hayatını kurtarmak amacıyla uygulanır. Sezaryen cerrahi bir müdahaledir ve hekim kararıyla gereklilik olduğunda uygulanır” denildi.
NORMAL DOĞUMUN AVANTAJLARI
Normal doğumun avantajlarına da işaret edilen bakanlık bilgi notunda, “Doğum sürecinde vücut tarafından salgılanan hormonlar sayesinde doğum sonrasında anne sütü hemen gelir ve bebek emzirilebilir. Normal doğumdan sonra günlük yaşama daha kısa sürede dönülebilir. Normal doğum yapan annenin rahminde bir kesi veya hasar oluşmadığı için sonraki doğumlarını da normal yolla yapabilir. İleriki hayatında geçirebileceği karın ameliyatları için bir risk taşımaz. Normal doğum, doğum sayısını sınırlandırmaz. Hastanede kalış süresi sezaryen ameliyatına oranla daha kısadır. Normal doğum, bebeğin doğum kanalından çıkarken akciğerlerindeki sıvının çok büyük kısmının boşalmasına ve nefesini daha rahat almasına yardımcı olur. Bebekte solunum sıkıntısı görülme olasılığı sezaryen ameliyatına göre daha azdır. Normal doğumda genel anesteziye bağlı komplikasyonlara maruz kalınmaz” ifadeleri kullanıldı.
Kaynak = https://www.sabah.com.tr/gundem/2025/04/15/saglik-bakanligi-100-dogumdan-61i-sezaryen