“Almanya’da Erken Genel Seçim Sonuçları ve Sonrası” başlıklı raporda, son seçimlerin sadece Almanya’nın iç siyasetinde değil, Avrupa’nın siyasi dengeleri ve transatlantik ilişkiler bağlamından da kritik sonuçlar doğuracağı değerlendirildi. Aşırı sağcı AfD’nin oylarını 2 katına çıkardığına dikkat çekilerek, bu konuda ‘Doğu Almanya’ etkisine vurgu yapıldı. Dikkat çekici raporda şu bölümler ön plana çıktı:
“AFD SİYASİ AKTÖRE DÖNÜŞTÜ”
23 Şubat seçimleri, Almanya açısından ciddi bir kırılma noktası oluşturmuştur. Bu kırılmanın en dikkat çekici boyutu, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin büyük bir sıçrama yaparak ikinci parti konumuna yükselmesidir. 2021 seçimlerinde %10,4 oy oranına sahip olan AfD, bu seçimde oylarını iki katına çıkararak %20,8’e ulaştı ve Meclise 152 milletvekili göndermeyi başardı. Bu sonuç, AfD’nin artık marjinal bir hareket olmaktan çıkıp sistem içinde etkili bir siyasi aktöre dönüştüğünü göstermektedir.
ALMANYA’NIN BÖLÜNMÜŞ YAPISI
Seçim sonuçları, Almanya’nın Batı ve Doğu ekseninde siyasi ve toplumsal olarak bölünmüş bir yapıya sahip olduğunu da gözler önüne sermektedir. Ülkenin 3 Ekim 1990’daki birleşmesi öncesinde Batı ve Doğu Almanya olarak ayrılan bölgeleri, seçim haritasına da yansımaktadır. Eski Doğu Almanya bölgesinde AfD’nin oy oranlarının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum, Almanya’nın siyasi ve toplumsal bütünleşme sürecinin henüz tamamlanmadığını ve bölgesel ayrışmanın sürdüğünü göstermektedir.
TÜRK DİASPORASININ DURUMU
Almanya’daki 23 Şubat 2025 seçimlerinde, 53 Türk kökenli aday partilerin listelerinde yer aldı ve 19’u Federal Meclis’e girmeyi başardı. Bu sonuç, Türk toplumunun siyasi temsilinin az da olsa arttığını gösteriyor. Ancak, sol partilerde daha fazla temsil edilen Türk kökenli siyasetçiler, sağ partilerin göçmen kökenlilere yönelik katılım engellemeye devam ettiğini ortaya koyuyor.
ÇİFTE VATANDAŞLIK TARTIŞMASI
Almanya’daki Türk kökenliler, 2024’te yürürlüğe giren yeni Vatandaşlık Yasası ile çifte vatandaşlık hakkını kazanmıştı. SPD, çifte vatandaşlık hakkının geri alınmayacağını vurgularken, CDU/CSU farklı tutumlar sergiledi. CDU/CSU’nun, çifte vatandaşlık konusunda sergilediği tutarsız yaklaşım, özellikle Müslüman kökenli göçmenler arasında güven kaybına yol açtı ve bu kitlenin sol partilere yönelmesine neden oldu. Bu gelişmeler, Türk diasporasının Almanya’daki siyasi arenada daha fazla görünür olacağını ve çifte vatandaşlık hakkının ilerleyen yıllarda daha fazla tartışılacağını gösterdi.
Kaynak = https://www.sabah.com.tr/gundem/2025/03/04/milli-istihbarat-akademisinden-almanya-raporu