TÜSİAD yöneticileri Orhan Turan ve Ömer Aras’ın ifadeleri ortaya çıktı

13 Şubat günü dernek genel kurulunda açıklama yapan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras’ın kamu barışını bozmaya elverişli nitelikli sözleri nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “Gerçeği aykırı bilgiyi alenen yayma” suçlarından re’sen soruşturma başlatmıştı.

ORHAN TURAN’A DA SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Soruşturma devam ederken aynı kurulda benzer açıklamalar yapan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan hakkında “Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma” ve Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs” suçlarından re’sen soruşturma başlatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı açıklamasında, Turan’ın yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe aykırı, dezenformasyon içerikli beyanları nedeniyle soruşturmanı başlatıldığını duyurdu.

Polis eşliğinde adliyeye getirilen iki isimde ilk olarak Mehmet Ömer Arif Aras yaklaşık 2 saat 40 dakika, Orhan Turan ise yaklaşık 1 saat ifade verdi. Ardından, iki isim yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildiler. Hakimlik, iki isimin yurt dışına çıkış yasağı getirerek serbest bırakılmasına karar verdi.

SULH CEZA SORGULARI ORTAYA ÇIKTI

Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras’ın Sulh Ceza Hakimliği’ndeki sorgusunun detayları ortaya çıktı. Orhan Turan aylık gelirinin 1 milyon TL olduğunu, savcılık aşamasında verdiği ifadeyi aynen tekrar ettiğini belirterek “Yurt dışı ile yoğun ihracat yapmaktayım. 80’e yakın ülkeye ihracat yapmaktayız. Nisan- Mart ayında Çin ve Amerika’ya seyahatimiz olacaktır. Adresim bellidir” diyerek yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol talebinin reddine karar verilmesini istedi.

EKONOMİYE SIĞINDI

Diğer şüpheli Mehmet Ömer Arif Aras ise sorgusunda aylık gelirinin 900 bin TL olduğunu, konuşmasının ana temasının Türkiye ekonomisinin daha ileriye gitmesi için neler yapılabilir konusu barındıran bir metin olduğunu belirterek “Türkiye’nin önün açılması için birtakım örnekler vererek toplumun genel olarak hassasiyetini yerine getirmeye çalıştım. Konuşmada, halkı yanıltacak bir bilgi vermedim. Bütün yaklaşımım ve anlatımların ekonomiye etkilerini yorumlaması şeklindedir” dedi.

TALEBİN REDDİNİ İSTEDİLER

Sorgusunun devamında, 33 yıldır aynı adreste oturduğunu ve bir bankanın yönetim kurulu başkanı olduğunu ifade ederek “Bankanın başında olduğum için yurt dışı ile temasım çoktur. Türk ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyoruz” diyerek talebin reddini istedi.

BİLGİ SAHİBİ OLMADIKLARI KONU HAKKINDA KONUŞTULAR

Hakimliğin adli kontrol kararında, incelenen soruşturma dosyasında şüphelilerin genel kurulda yaptığı konuşmada basın aracılığıyla öğrendiği, herhangi bilgileri olmadığı halde olaylara ilişkin yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe aykırı dezenformasyon içerikli beyanlarda bulunmadıklarını yönelik savunma verdikleri belirtildi. Kararda, şüphelilerin halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yaydıkları kaydedildi.