Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Filistin tehciri kabul edilemez

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Filistin tehciri kabul edilemez

Ben Birinci Gazze Savaşı’ndan itibaren, 2009 Ocak ayından itibaren bu konunun içerisindeyim. Hatta o dönemde babam rahmetli olmuştu. İki gün cenazesinde durabildim. Üçüncü gün Şam’a gitmem gerekmişti. O zaman Hamas yönetimi Şam’daydı. Bu savaşın durdurulması için arabuluculuk, müzakere çalışmaları vardı. O günden itibaren ben olanlara baktığımda şunu görüyorum: Zaten son, geçen seneki savaş ortaya çıkınca biz dedik ki sadece ateşkes değil, olması gereken aynı zamanda iki devletli çözüme de şimdi çalışmak. Birinci, İkinci Gazze Savaşı’nda ve diğer çatışmalarda hep biz ateşkes için arabulucu olduk. Hemen bu çatışma dursun, ateşkes olsun, ölüm dursun diye. Ama şunu gördük: Kalıcı bir çözüm getirilmediği sürece sürekli biz daha büyük bir savaşla karşılaşacağız. Dolayısıyla bu savaş başlar başlamaz ateşkesin yanına hemen iki devletli çözümü de koyduk ki bir daha bu savaşı görmeyelim. Bakın bizim bu soruna bir siyasi çözüm bulmamız lazım. İsraillilerin de barış içerisinde uzun yıllar bölgede emin içerisinde yaşamasının yolu, Filistinlilerin de yaşamasının yolu, bölgenin daha fazla provoke edilmemesinin yolu buradan geçiyor. Aklı olan, mantığı olan, sağduyusu olan, vicdanı olan herkes bunda hemfikir. Ama siz bırakın Filistinlileri, Mısır’ın elindeki, Ürdün’ün elindeki, Suriye’nin elindeki, Lübnan’ın elindeki toprağı da almak isteyen, İsrail’i daha da toprak olarak büyütüp yaygınlaştırmak isteyen bir projenin sahibiyseniz, tabii ki iki devletli çözüm istemezsiniz, oyalarsınız onu. Oslo’da yaptığınız gibi 93’ten beri, beklersiniz uygun zamanları. Her uygun zamanda biraz daha toprak büyütürsünüz, her uygun zamanda biraz daha toprak büyütürsünüz. Ama bu ne riskini beraberinde getiriyor? Toprak büyüten adam eğer barış yapmıyorsa hiçbir şekilde, kendi toprağını da küçültme ve kaybetme riskiyle de muhakkak karşı karşıyadır.

Onun için söylüyorum, tarih bu tarihtir, an bu andır. Hem İsrail için, hem Filistinliler için, hem bölge halkları için hazır İslam dünyası, Arap dünyası iki devletli çözümün arkasında iken, böyle bir çözümden sonra İsrail’i de tanımaya ve iş birliği yapmaya herkes hazırken bunun kullanılması lazım. Ben İsrail’in içerisindeki aklıselim insanların bu konunun arkasında olduğunu biliyorum. Yıllardır çeşitli pozisyonlarda onlarla çalışma, görüşme, istişare etme imkânımız oldu, müzakere etme imkânımız oldu. Aklı selim insan çok. Ama şu andaki hâkim stratejik kültür maalesef yayılmacılıktan yana ve barış müzakerelerini, ateşkes müzakerelerini, her türlü konuyu sadece yayılmacılığın bir aracı olarak kullanıyor. Hiçbir konuda samimi değiller. Bölge halkları bunu görüyor ama Amerika’nın kayıtsız şartsız desteğinden dolayı da hiç kimse de çıkıp bir şey söyleyemiyor. Olayın özeti bu. Herkes de bunu biliyor. Bu gerçeklikle yaşıyoruz. Bu gerçekliği dünya ne kadar kaldırır, bölge gerçekliği ne kadar kaldırır, ona bir şey söyleyemem.

SORU:

Sayın Bakanım, son sorum. Uluslararası toplum, dost ülkeler ve çok insan Filistin halkından geleceğe dair hep ümit var olmasını bekliyor. Filistin halkı neden ümitvar olsun ki yaşadığı onca acı ve trajediler var? Filistin halkına mesajınız nedir?

Filistin halkı ümitvar olsun. İnşallah bütün dünyanın desteği, sadece Arapların, Müslümanların değil, bütün ezilenlerin, bütün aklıselim, vicdan sahibi ülkelerin desteği Filistin halkıyla beraber. Bizim biliyorsunuz geleneğimizde üç türlü bir muhalefet var zulme karşı, hataya karşı. Hz. Peygamberin hadisinden hareketle ya gönlünüze, ya dilinizle, ya elinizle bir zulme karşı gelmeniz gerekiyor. Şu anda herkes gönlünde ve dilinde bu zulme karşı geliyor, bu haksızlığın karşısında. Filistin meselesinde bütün dünya birleşmiş durumda. Bu zulüm bu şekilde devam ettirilemez. Bunun çok farklı sonuçlarının biz dünyada etki yaratacağını göreceğiz. Ve ortaya da çıkıyor, çıkıyor da. Filistinli kardeşlerimizin yaşadığı acıyı tamamıyla hissetmemiz mümkün değil ama şuna inanmalarını istiyoruz. Onlarla beraber biz de aynı sıkıntıyı, problemi, kasveti yaşıyoruz. Bu bizim görevimiz. Hem Müslüman olarak hem insan olarak. Bizim gibi hisseden çok fazla ülke ve çok fazla insan var. Bunların bu hissiyatı, bu görüşleri yerinde olduğu sürece, ellerine imkân geçtikçe Filistin davasına her türlü desteği vermeye devam edecekler. Filistin davası üzerinden dünyadaki siyasi olayların yeni bir şekil almaya başladığını da görebiliriz. Uluslararası ilişkilerin bir de şöyle bir tabiatı var. Bir yerde olan bir olay belki orada bir netice üretmeyebiliyor ama etkileri başka yerde başka olayları tetikleyebiliyor. Ben inşallah şehit olan, katledilen binlerce masum kadın ve çocuğun, sivilin kanının dünyanın başka yerlerinde de büyük hayırlara vesile olacağına inanıyorum ve şimdiden o hayrı da görüyorum.

Çok teşekkür ederim Sayın Bakanım. Bu mülakat ve vakit ayırdığınız için teşekkür etmek istiyorum. Sayın izleyiciler, sizlere de teşekkür ediyoruz. Sağlıkla kalın, görüşmek üzere.

Kaynak = https://www.sabah.com.tr/gundem/2025/02/09/disisleri-bakani-hakan-fidan-filistin-tehciri-kabul-edilemez

administrator

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir